6 Aralık 2011 Salı

DİYARBAKIR’DA BAKIRCILIK




DİYARBAKIR’DA BAKIRCILIK

Insanoglunun madeni islemeyi ögrenmesi ,insanlik tarihinin en büyük çalismalarindan biri olmustur. Gerçek madencilik ,madenin isiyla olan iliskisinin kesfi ile baslamistir. Arastirmalardan yöntemin ilk kez Anadolu'da gerçeklestirildigi anlasilmaktadir.

Günlük yaşantımızda kullandığımız tabak, tepsi, kaşık, tencere, kazan, hamamtası, mangal, semaver, kapı tokmağını bakırcılık içerisinde sıralayabiliriz
İslam Çetin,Celil Şengül,İlhami Çetin,Salih Kulaksız:Diyarbakır Halk Oyunları ve Giysileri .Ankara.1996


BAKIR KAP YAPIM TEKNİKLERİ: 

 Dövme ,döküm.sivama, preste basma olmak üzere dört bölüme ayrilmistir. Kaplarin üzerleri kazima kabartma, zimba teknikleri kullanilarak da çesitli süslemelerle islenmistir. Bu teknikteki süslemelerin araciligi ile güldanlik, ibrik, günlük yasamda ve dügünlerde kullanilan degisik amaçli kaplar, siniler, kaplar, sürahiler, serbetlikler, bardak gibi birçok esyanin yapimina gidilmistir.www.diyarbekir.com
Diyarbakır bakırcılar çarşısında 3 esnaf faaliyet göstermektedir.Bu tarihi meslek fonksyonelleiğini yitirmek üzeredir.1975-1980 tarihleri arasında ise 200 usta bulunmaktaydı.Ancak tarihi eşya,turistik malzeme yapılmasına yönelik çalışmalarla sektör canlanabilir. “Eskiden tepsiler, kazanlar, ibrikler yapılırdı. Bunlar evlerde yaygın olarak kullanılırdı. Alüminyum ve plastiğin yaygınlaşmasıyla birlikte bakır önemini yitirdi. Şimdi 
semaver, biblo, tabak, kaşık, şekerlik, sigaralık gibi süs eşyaları yaygınlaştı.” Özellikle şark köşesi meraklıları için bu alanın canlandırılması gerekir.Kaldı ki pastane ve dondurma satan işyerleri hala bakırı tarcih etmektedir.Zira Bakırda kaynamayan süt kusma yapar.



BAKIRCILIK ÜRÜNLERİ

0.70 mm. ile 1.5 mm. arası kalınlıklardaki düz ya da disk (yuvarlak) pirinç veya bakır levhalar işlene­rek çeşitli formlarda şekillendirilmektedir. 

Yemek çeşitlerinin zengin olması, her yemek türü için ayrı bir kazan, ayrı bir tencere, ayrı bir sa­han türünün gelişmesine neden olmuştur. Mesela, Tas Kebabı yemeği için özel bir tas biçimi gelişti­rilmiştir ki sadece bu yemeğin yapımında kullanılır. Sac kavurma yemeği için özel saclar, pilav çeşitleri için özel lengerler imal edilmiştir. Yine aynı şekilde "Bulgur Kazanı", "Köfte Leğeni", "Hamur Teşti", "Ges Teşti" (Çamaşır Teşti) gibi amacına uygun ola­rak üretilmiş kaplar vardır. Sadece bulgur ve pek­mez kaynatmada kullanılan ve "Kollu Tas" denilen tas çeşidi de özel amaçla üretilmiş bakır gereçler arasında yer almaktadır.

I. KAZANLAR

1. Arap Kazanı: Çapı 30-45 cm. arasında de­ğişen ve birkaç kulpu bulunan bir kazan türüdür. Üzeri "Çekiç Nakışı" ile süslenmiştir.

2. Hamam Leğeni: Çapı 35-40 cm. arasında değişen kulpsuz bir kazan türü olup "Leğen" adıyla anılmaktadır. Kadınlar tarafından hamama götürü­lerek içersine su doldurulup kullanılır. Yemek ka­zanlarından farklı olarak özel bir biçimi olan ha­mam leğeninin ağız kısmı tırnaksızdır.

3. Aş Kazanı (Kelle Kazanı): Hamam le­ğeni büyüklüğünde ve biçimindedir. Kapaklı olup ağız kısmı tırnaklıdır. Kelle ve sulu yemek pişiril­mesinde kullanılır.

4. Bulgur ve Şire Kazanı: Taban çapı 60 ile 100 cm. arasında değişen çift kulplu büyükçe bir kazandır.

5. Ges Kazanı (Kaynar Kazanı): Şanlıurfa'da çamaşır yıkamaya giysi kelimesinin bozulmuş şekliyle "Ges Yıkama" denilmektedir. Çamaşır suyunun ısıtıldığı ve çamaşırların kayna­tıldığı bu kazan, çift kulplu olup, 50-60 cm. taban çapındadır.

II. KUŞHANALAR (TENCERELER)

1. Karpuz Kuşhana : Taban kısmı düz olup, yanları yukarıya doğru iki kademede genişlemek­tedir.

2. Yuvarlak Kuşhana: Taban kısmı yuvar­laktır.

3. Dik Kuşhana: Taban kısmı düz, yan taraf­ları dik şekildedir.

Yukarıdaki her üç kuşhana da tek parçadan olup kapaklıdırlar.

III. TAVALAR

1. Aş Tavası: Kazan Kebabı, Karnıyarık, Bütün Patlıcan gibi yemeklerin pişirilmesinde kullanılır. 35-45 cm. çapındadır. Kapaklı ve iki kulplu bir ta­vadır.

2. Yağ Tavası: Çapı 20-25 cm. arasında deği­şen tek kulplu kapaksız bir tavadır. Yağ dağlamaya (eritmeye) yarar.

3. Sac Kavurma Tavası: Çukur biçimde, kenarsız ve iki kulplu bir tavadır. Çapı 40-45 cm. arasında değişir. Kuzu etinin kavurulmasıyla yapı­lan ve halk arasında "Sac Kavurması" denilen ye­meğin yapımında kullanılır.

4. Zingil Tavası: 25-30 cm. çapında, taba­nında zingil tatlısı hamurunu dökmeye yarayan yuvarlak çukurlar bulunan tek ya da çift kulplu bir tavadır.

IV. SİNİLER-TEPSİLER

1. Yemek Sinisi: Çapı 60-90 cm. arasındadır. Aile fertlerinin yemek sofrasında kullanılır.

2. Divan Sinisi: Çapı 110 cm.'dir. Misafir sof­ralarında kullanılır.

3. Bekmez Sinisi: Çapı 100-110 cm. arasında değişir. Yüksek dik kenarlı ve dört kulplu bir sini­dir. "Gün Pekmezi" yapımında kaynamış üzüm su­yunun güneşe bırakılmasında kullanılır.

4. Kaburgalı Sini: Değişik boyları vardır. Kenar kısmı "Kaburgalı" tabir edilen dövme çekiç süslemelidir.

5. Mangal Sinisi: Çapı 60-70 cm. arasında değişir. Kül ve ateşin halıya düşmesini engellemek amacıyla mangalın alt kısmına yerleştirilir.

6. Kadayıf Sinisi: Kadayıf pişirmede kullanı­lan özel bir sinidir.

7. Kadayıf Teli Sinisi: 110 cm. çapındadır. Kadayıf telinin kavrulmasında kullanılır.

8. Sac Kavurma Sinisi: 100-110 cm. çapın­dadır. Sac kavurma tavasında kavrulan et, bu sinide misafirlere servis yapılır.

9. Çay-Kahve Tepsisi: Çapları 25-45 cm. ara­sında değişen bu tepsiler, elips veya yuvarlak bi­çimde olur. İç kısımları dövme, oyma ve ka­bartma tekniğinde nakışlı olanları vardır.

10. Şıllık Tepsisi: Şanlıurfa'ya özgü bir tatlı çeşidi olan Şıllık yapımında kullanılır.

Sinilerin taban yüzeyleri 5 veya 6 kollu yıldızlar, kartal, kuş, balık gibi figürler, selvi ve çiçek gibi bitki motiflerin yer aldığı dövme ve oyma tekni­ğinde zengin süslemelerle donatılmıştır.

Tepsilerde, son yıllarda kullanılmaya başlanan kabartma tekniğindeki süslemelerde, isim, amblem, hat eserleri örnekleri, Şanlıurfa'nın turistik yerleri­nin görünümleri gibi motifler kullanılmaktadır.

V. LENGERLER

Kebap ve pilav çeşitlerinin konulmasına yara­yan, fazla yüksek olmayan, tabandan yanlara doğru ge­nişleyen kaplara "Lenger" denilmektedir.

1. Ayaklı Lenger: Taban kısmını çevreleyen 4-5 cm. yüksekliğinde ayağı vardır. Ağız çapı 30-45 cm. arasında değişen ayaklı lengerlerin yüzeyleri "çakma" tekniğinde çeşitli motiflerle süslenmiştir.

2. Düz Lenger: 30-35 cm. ağız çapındadır. İç kısmı "çakma" süslemelidir.

3. Kaburgalı Lenger: Kenar kısmı taban­dan yukarıya doğru "kaburga" tabir edilen dövme tekniğinde süslemelidir.

4. Kuzu Lengeri: İç pilav, kaburgalı pilav gibi yemeklerin konulmasına yarar. Ağız çapları 90-100 cm. arasında değişen bu lengerlerin iç yüzeyleri çakma ve oyma (kazıma) tekniğinde motiflerle süs­lüdür. Ayaklı ve ayaksız çeşitleri vardır.

5. Cefni: Kuzu lengerinin büyüğüdür. Çapı 160 cm.'ye kadar olur. Ayaksız olan Cefni'nin oval ve yuvarlak tipleri vardır.

6. Süzek (Süzgeç): Sebze, meyve ve tahıl gibi gıdaların yıkandıktan sonra süzülmesinda kulla-nılır.

VI. SAHANLAR

1. Kapaklı Kayık Sahan: Elips biçiminde olup kapaklıdır.

2. Çukur Sahan: Yüksek kenarlı olduğundan bu isimle anılmaktadır.

3. Kapaklı Sahan: Normal büyüklükte, yu­varlak biçimli ve kapaklıdır.

4. Çirtikli Sahan: Normal büyüklükte olup kenar kısmı "Çirtik" tabir edilen dövme süslemeli­dir.

5. Kaburgalı Sahan: Yan kenarları dövme çekiç ile "Kaburga" tabir edilen süslemelidir.

6. Sütlaç Sahanı: Küçük boyutta, çukur bir sahandır.

7. Kaymak Sahanı : Küçük ve basık biçim­dedir.

VII. SITILLAR

1. At Sıtılı: 30 cm. ağız çapında, 40 cm. yük­sekliğinde ve kulplu bir sıtıldır. Su konulmaya ya­rar.

2. Beri Sıtılı: 25 cm. ağız çapında, 30 cm. yük­sekliğindedir. At sıtılı gibi tek kulpu vardır. Süt sa­ğımında kullanılır.

3. Yoğurt Sıtılı: 15 cm. ağız çapında, 20-25 cm. yüksekliğinde ve tek kulplu bir sıtıldır.

4. Çocuk Hamam Sıtılı: 6-7 cm. ağız ça­pında, 10 cm. yüksekliğinde minyatür bir sıtıldır.

VIII. TASLAR

1. Hamam Tası: 20 cm. çapında, 4 cm. kenar yüksekliğindedir. Taban yüzeyinin orta kısmı ya­rım küre şeklinde tümsektir. Bu tümseğin üzerin­deki bir mile, gövdesi hareket edebilen parçalardan meydana gelmiş balık motifi yerleştirilmiştir. Su ile doldurulmuş tas içersinde hareket eden bu balık, suda yüzer gibi tasa ayrı bir güzellik vermektedir.

2. Su Tası: 10-15 cm. ağız çapındadır.

3. Üsküre: Su tasının büyüğü olup ayran için kullanılır.

4. Şorba (Çorba) Tası: Üsküre büyüklü­ğünde olup, kapaklıdır.

5. Gümüş Örneği Tas: Tabandan yukarıya doğru genişleyen, yanları kabartma ve çakma tek­niğinde bitkisel süslemeli, ayaklı bir tas türüdür. Kalaylandığında gümüş görünümü verdiğinden "Gümüş Örneği" adıyla anılmaktadır.

6. Tas Kebabı Tası: Tas Kebabı için kullanılır. Gümüş Örneği Tas'ın büyükçesidir.

7. Kollu Tas: Pekmez, bulgur vb. gıdaların kaynatma işleminde kullanılır.

IX. LEĞENLER-TEŞTLER

1. El Leğeni: Berberler tarafından, traş olan ki­şinin yüzünün yıkanmasında kullanılır. Kenarının bir kısmı insan boğazına geçebilecek şekilde yarım yuvarlak oyulmuştur.

2. Slepçe: Üzerinde el yıkanılan, ortası çukur, kenarları yassı ve geniş bir leğendir. El leğenine benzer, ondan farklı olarak boğaz geçecek oyuk yeri yoktur ve kapaklıdır. Kapağının üzeri delikli olup sabun konulur.

3. Hamur Leğeni (Arap Leğeni): Çapı 45-60 cm. arasında değişir.

4. Köfte Leğeni: Çapı 40-45 cm. arasında de­ğişir. Kenar yüksekliği 10-15 cm. arasındadır. Çiğköfte yoğurmada kullanılan bu leğenin taban yüzeyi, bulgurun çabuk ezilmesi ve kaymasının önle­mesi için "Katar Çekici" ile dövülmüştür.

5. Aş Leğeni (Çorba Leğeni): Çapı 20-30 cm., kenar yüksekliği 6-8 cm. arasında değişen le­ğenlerdir.

6. Teşt: Çapı 60 cm.'den büyük olan leğenlere teşt denilmektedir. Çamaşır yıkamada, hamur yo­ğurmada vb. işlerde kullanılır.

X. İBRİKLER- SÜLEHYELER (SÜRAHİLER)

1. Abdest İbriği: Abdest almada kullanılır.

2. Sulaklık İbriği: Çiçek sulamada kullanılır.

3. Şekerli Kahve İbriği (Cezve): Şekerli kahve (Türk Kahvesi) pişirmede kullanılır.

4. Su ve Ayran Sülehyesi (Sürahisi): Kapaklı olur.

XI. GÜMGÜM VE CEZVELER

Pirinç levhalardan yapılan gümgümler, acı kah­venin kaynatılmasında, cezveler ise servis yapılma­sında kullanılırlar. Üzerleri oyma ve kabartma tek­niğinde motiflerle süslenmiştir.



BAKIRCILIKTA KULLANILAN ALETLER

I- KALEMLER

Bakırcılıkta, uç kısımlarında kabartma motifler bulunan ve üzerine çekiçle vurulmak suretiyle bu motifleri bakır eşya üzerine basan veya uç kısımları düz olup kazıma tekniği ile süsleme yapan, uzun­lukları 5-8 cm. arasında değişen çelik çubuklara "Kalem", "Nakış Kalemi" denilmektedir.

Üzerlerindeki kabartma süslemelere göre ad­landırılan bu kalemlerin başlıca çeşitleri şunlardır:

Düz Keski, Eğri Keski, Balık, Kuş, Çiçek, Yarım Ay, Çirtikli Ay, Oluklu, Kuş Gözü, Selvili, Dal ve Kırma.



II- ÖRSLER

1. Kenar Örsü: Çok amaçlı bir örstür. Genellikle teşt ve leğenlerin kenar ve diplerinin çe­kiçlenmesinde, toplanmasında kullanılır.

2. Düz Nay: Ahşap "Nay Eşeği"ne geçirilerek üzerinde dövme işlemi yapılan demir çubuklara nay denilmektedir. Düz Nay, bunların düz olan türleridir. Düz Nay, Büyük Nay, Orta Nay ve Küçük Nay olmak üzere üç türü vardır. Büyük Nay 2 m., Orta Nay 1.5 m. ve Küçük Nay ise 1m. uzun­luğundadır. Düz Nay'da kazan ve leğen yanı vuru­lur.

3. Acem Nayı: Baş kısmı yuvarlaktır. Sürahi karnı, çaydanlık karnı gibi işlerin yapılmasında kullanılır.

4. Nay Eşeği: Üs kısmındaki deliğe Nay geçiri­len kalın ağaçtan yapılmış bir gereçtir.

5. Mingil: Acem Nayı'na benzer. 50 cm. yük­sekliğinde, baş kısmı top bir demirdir. Yere çakıla­rak kullanılır.

6. Çirtik Örsü: Tepsi, sahan ve sini ağızlarının çirtiklenmesinde kullanılır.

7. Kümmük (Kuşak Örsü): Leğenlerin kena­rına kuşak yapımında ve sini kenarı vurmada kul­lanılır.

8. Lüllük Örsü: İbrik lüllüklerinin yapımında kullanılır. Huni biçiminde bir demir olup yere gö­mülmeyerek üzerinde çalışılır.

9. Mıh Kalıbı Örsü: Üzerinde çeşitli çaplarda delikler bulunan ve kazan kulplarının mıhını çakmada kullanılan bir örstür.

10. Tas Mıhı Örsü: Teşt gey'ini çekiçlemede, at sıtılının ağız yerini çıkarmada kullanılır.

11. Sindan: Üzerinde sini işlemeye, teşt, leğen telleri sarmaya yarayan bir örstür.

12. Kıskaç: Ateş üzerinde bakır tavlamada, kapları kalaylamada kullanılan kerpetene benzer bir alettir.

13. Gaziç: Kapların ağızlarına kenar çizgisi çizmeye yarayan demir bir alettir. Üzerindeki hare­ket edilebilir demir parçası vasıtasıyla çizgiler ara­sındaki mesafe ayarlanmaktadır.

14. Yege (Eğe): Bakır üzerindeki çapakları düzlemeye yarar.

15. Demir Pergel: Kapların tabanına, daire motifler çizmeye yarar.

16. Endirek: Bakır kapların ateşte tavlanma­sında kullanılan ucu eğri şiş. Bu alet kalaycılar ta­rafından da kullanılmaktadır.



III- ÇEKİÇLER

1. Miyene: Düz çekiçleme ve şekil vermede kullanılan bir çekiçtir.

2. Neri: Çırtma çıkarılan teşt ve sinilerin toplan­masında kullanılır. İnce ve orta neri'den daha kaba bir çekiçtir.

3. Uzun Neri: 25 cm. boyundadır. Yüksek ke­narlı teştlerin gey'ini doğrultmada kullanılır.

4. İnce Neri: Teşt ve sininin geyini düzle­mede, kümmük vurmada kullanılan bir çekiç türü­dür. İnce ağızlıdır.

5. Orta Neri: Çırtma çıkarmada (kenar dalgası yapma) kullanılır. İnce neri'ye göre biraz kalındır.

6. Katar Çekici (Ağzı Yuvarlak Neri): Köfte leğeninin taban yüzeyini çekiçlemede kullanı­lan, ağız kısmı yuvarlak demir bir çekiçtir. Çiğköfte leğeninin tabanında pürüzlü bir yüzey meydana getirir ki, bu da bulgurun çabuk ezilmesini ve yoğurma esnasında bulgurun kaymamasını sağlar.

7. Tel Sarma Çekici: Bakır kapların ağız ke­narlarına sarılan teli sıkıştırmaya yarar.

8. Ablasım: İki ağızlı bir çekiçtir. Ağızlardan biri kare (miyene), diğeri dikdörtgen (ince nerı) bi­çimindedir. Kunduracı çekicine benzeyen bu çekiç, tel doğrultmada kullanılır.

9. Tokmak: Ahşaptandır. Toplama ve dü­zeltme işinde kullanılır.

BAKIRCILIKTA KULLANILAN TERİMLER

Ağız Bağlama: Tel sarmak amacıyla leğenin ağzına yuva açılarak şekil verilmesi.

Çırtma Çıkarmak : Sini kenarının toplan­ması.

Çirtik: Sahanların kenarlarına yapılan tırnaklı süsleme.

Gaziçlemek: Kaplara ağız ve kenar çizgisi çizmek. Bunu çizen alete "Gaziç" denilir.

Gey: Leğen ve kazanların taban yüzeyinin ke­narla birleştiği nokta.

Gey Vurma: Leğen ve kazanların taban yüzey­lerinin kenarla birleştiği kısmının (Gey) yapılması.

Kaynak: Bakır levhanın bir tarafına açılan dişler vasıtasıyla diğer bir levha ile birleştirilmesi. Çekiçle dövülerek birleştirilen bu kısım, daha sonra kaynak yapılır.

Ham Almak: Kaynağın dövülerek düzlen­mesi.

Kümmük Vurma (Kabara): Teştin ağız kısmının ince Neri ile vurulması.

Lüllük: İbrik ve cezvelerde suyun aktığı ince uzun ağız.

Melemet: Eski ve kırık kapların onarılması.

Toplama: Teşt ve leğenlerin kenarlarının ah­şap tokmakla düzeltilmesi.
Yan Vurma: Leğen ve teşt yanlarının çekiç­lenmesi. /www.main-board.com/


Bakır işlemeciliği
Diyarbakır bakırlarının kendine has işleniş şekilleri ve ebatları mevcuttur. Bölgenin en zengin bakır yataklarına sahip olan Ergani'den elde edilen bakır böl­genin en önemli ticaret ve kültür merkezi olan Diyarbakır'daki atölyelerde işlenmiştir ve işlenmektedir. Diyarbakır'daki atölyelerde özelikle Orta Çağdan beri geleneksel olarak bakır ve bronzdan yapılmış çeşitli eşyalar ve mutfak malzemeleri üretilmekteydi. Ergani'den elde edilen bakır hem askeri hem de sosyal alanda kul­lanılmak üzere Diyarbakır'da bulunan kalhanelerde işlenmekteydi. Bu atölyelerde üretilen mutfak kapları Suriye ve Irak bölgesindeki kentlerde de satışa sunulmak­taydı. Özellikle bakır sinilerde Diyarbakır'ın kendine has bir tarz oluşturduğunu görmekteyiz. Gerek motif özellikleri gerekse sinilerde işlenen geometrik figürlü desenler ve bezemelerin ağırlıklı olduğu görülmüştür (Dolak, 1999:6-7).
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Doğu Anadolu bölgesinin en büyük atölyeleri Diyarbakır'da bulunmaktaydı. Hatta Diyarbakır bronz atölyelerinde dökülen toplar, Mezopotamya'ya kadar gönderilmekteydi. Diyarbakır Seriye Sicillerine göre, kentte kaç bakırcı ve kazancı dükkanıyla, bu dükkanlarda kaç zanaatçının çalıştığını ne yazık ki şimdilik tam olarak bilemiyoruz. Diyarbakır atö­lyelerinde üretilen bakır, bronz ve pirinç eşyalarla mutfak kaplarının Kuzey Suriye bölgesinde bulunan ünlü kentlerin atölyeleriyle sanatsal bir ilişki içinde olduğu da görülmektedir. Bakırcı ve kazancıların yaptıkları çeşitli eşya ve mutfak kapları, çok geniş bir coğrafi bölgede kullanılmıştır. Günümüzde Anadolu'daki bir çok atölye gibi, Diyarbakır'daki bakırcı ve kazancılar da artık eskisi gibi başarılı üretim yapa­mamaktadır (Belli ve Kayaoğlu, 1993:263). Bu bağlamda bu el sanatlarının yeniden canlandırılması hem tarihsel mirasın korunması hem de yüzyıllardan süregelen bir kültürün diri tutulması için son derece önemlidir.



Dövme, Döküm, Sıvama, Preste basma, Kazıma, Kabartma, Çökertme'dir. 


Bu işlemler ise şu aletlerle yapılır: 


Örs, üzerinde bakırın dövülmesi ve şekillenmesi işlemlerinin yapıldığı alet­tir.
Çekiç, parçaların kaba şekillerini vermede, birleştirmede ve doğrultmada kullanılır.


Tokmak, tokmaklar ahşap olup, miyene ile dövülen parçaları düzeltmek için kullanılır.
Makas, işlemeye gelen levhaları istenilen ölçüde kesmeye yarar, kaynak yapılacak olan parçalara diş ve tırnak açılmasında da kullanılır.


Kalem, Bakırın süslenmesi için kullanılan aletlerin başında gelir. Süsleme amacına göre boyları ve çeşitleri farklıdır. Sol el ile tutulur sağ elle miyene ile kalemin orku tarafına vurularak istenilen şekil bakır üzerinde elde edilir.


Pergel, bakır levhaların üzerinde istenilen ölçüye göre daire çizilmesinde kullanılır.

Pres, basit bir el tezgahı olup tepsi, sini gibi kapların kenarlarına nadem vurulmasında, küçük parçalara nokta ve küçük daireler şeklinde oyuklar vermek için kullanılır.


Parlatma aleti, işlemesi yapılmış olan ürünlerin (özellikle turistik eşyaların) üzerini parlatmak için kullanılır.


Çizek, işlemeye gelen levha bakırın istenilin ölçüye göre kesilmesi için kesilecek ölçüyü belirlemede kullanılır (Dolak, 1999:9-13). 


Diyarbakır yöresi bakır işlerinde en sık görülen motifler ise bitkisel bezeme; yaprak, dal, lale, gonca, gül, çiçek, çam ağacı ve soğan motifidir. Nesneler ise, ay, su ve yıldızdır. Figürlü bezemelerde ise; horoz, tavuk, balık, kelebek, kuş, aslan, çift başlı kartal, ve yılan figürleridir. Geometrik bezemelerde de üçgen, çember, yıldız, köşeli yıldızlar, hilal, dörtgen, eş kenar dörtgen, beşgen ve altıgen bulunur. Yazılı bezemelerde ise Harf motifleri, Arapça, Süryanice, Ermenice ve Türkçe yazılar görülür. Bu işlemeler yukarda da belirtildiği gibi kazma, kabartma, zımba acur ve kakama teknikleri kullanılarak yapılır. Bu teknik ve süslemelerin aracılığıyla güldanlık, ibrik, günlük yaşamada ve düğünlerde kullanılan değişik amaçlı kaplar, kazanlar, siniler, kildanlar, kapaklı kaplar, sürahiler, semaverler, şerbetlikler, bardaklar vb. gibi bir çok eşyanm yapımma gidilmiştir.

Doç.Dr.Mazhar Bağlı:El Sanatları.Diyarbakır Ticaret odası yay.2007.s.66




Diyarbakı’rda bakırcılıkla ilgili olarak aşağıdaki örneklere bakalım.Bakırlar içindeki ince nakışlar dikkat çekicidir:



12.ve 13. yüzyılda başlıca 4 maden merkezi ön plandaydı.Horasan bölgesinde Herat ve Nişabur;Zengi döneminde Musul,Eyyubi döneminde Şam,Türkiye Selçukluları döneminde Konya ,Artuklu döneminde Diyarbakır ve Mardin önemli yapım merkezleridir.Bu bölgelerde üretine kazıma desenli,gümüş,bakır ve altın kakmalı eserler İslam maden sanatının en güzel örnekleridir.
Diyarbakır,Mardin,Erzurum,Trabzon ilk .ağlardan beri kullanılan bakır,imalathane merkezleridir.İran,Suriye ve Anadolunun bakır ihtiyacını Ergani ve Habur madenleri karşılamaktaydı.
Prof.Dr.H.Kadircan KeskinboraAruklularda Bilim ve sağlık..Artuklular.Mardin valiliği kültür yay.Editör.Dr.İbrahim Özcoşar..Mardin.2008.c..1/506
Maden(Ergani) zengin bakır yataklarına sahiptir.Artuklu hükümdarları Madende bulunan bakır yataklarnın işletilmesini ve üretimin artırılmasını desteklemiştir..Emir Hüsamettin Timurtaş 1147 yılında bizzat Maden’e gidp incelene yaparak bakır satın almıştır.Buradan aldığı bakırdan ilk Artuklu sikkelerini kestirmiştir
.Lütfiye Göktaş Kaya.Anadolu maden sanatı içinde Arukluların yeriArtuklular.Mardin valiliği kültür yay.Editör.Dr.İbrahim Özcoşar..Mardin.2008.c..2./121

Diyarbakır,Mardin,Erzurum,Trabzon ilk .ağlardan beri kullanılan bakır,imalathane merkezleridir.İran,Suriye ve Anadolunun bakır ihtiyacını Ergani ve Habur madenleri karşılamaktaydı.
Prof.Dr.H.Kadircan KeskinboraAruklularda Bilim ve sağlık..Artuklular.Mardin valiliği kültür yay.Editör.Dr.İbrahim Özcoşar..Mardin.2008.c..1/506
Maden(Ergani) zengin bakır yataklarına sahiptir.Artuklu hükümdarları Madende bulunan bakır yataklarnın işletilmesini ve üretimin artırılmasını desteklemiştir..Emir Hüsamettin Timurtaş 1147 yılında bizzat Maden’e gidp incelene yaparak bakır satın almıştır.Buradan aldığı bakırdan ilk Artuklu sikkelerini kestirmiştir.Lütfiye Göktaş Kaya.Anadolu maden sanatı içinde Arukluların yeriArtuklular.Mardin valiliği kültür yay.Editör.Dr.İbrahim Özcoşar..Mardin.2008.c..2./121

Diyarbakırda bakırcılık sanatına örnekler







Diyarbakırda bakırcılık sanatına örnekler















Kaynak:http://www.bilinmeyendiyarbekir.com/bakircilik.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları

1. Saygı çerçevesinde yapılan yorumlar, kendinizi ifade etmenin en iyi yoludur. Yorumlarınızın hakaret, küfür, tehdit, taciz, aşağılama, diğer kullanıcıların kişisel bilgilerinin ifşası, telefon numarası, e-posta adresi ve kurum ismi içermediğinden emin olun. İfade özgürlüğünü destekliyoruz ancak; kişi veya grupların dinini, dilini, cinsiyetini, ırkını, etnik grubunu, milliyetini aşağılayıcı yorumlara ve genel ahlak ilkelerine aykırı unsurlara kesin olarak izin vermiyoruz. Bu tür içeriğe sahip yorumlarınızın moderatör onayından geçmeyeceğini veya başka kullanıcılar tarafından sakıncalı olarak bize bildirilebileceğini ayrıca talep halinde ilgili mercilere tarafımızca bilgi verileceğini lütfen unutmayın. Üyelerimiz, yaptıkları yorumlardan kendileri sorumludur. Yukarıda belirtilen içeriğe sahip yorumlardan ve bu tarz davranışlarda bulunanlara yöneltilen cezai yaptırımlardan ''sanat-sanatkar.blogspot.com '' sorumlu tutulmaz.

2. Yaptığınız yorumun, yazıyla ilgili olmasına özen gösterin. Yorum yaptığınız yazının ana temasıyla doğrudan ilişkili olmayan yorumlar göndermeyin. Zorunlu olmadıkça büyük harf kullanmayın. Bu durum, diğer ziyaretçiler tarafından ‘bağırarak konuştuğunuz’ şeklinde algılanır. Sözlerinizi vurgulama amacıyla da olsa, harf ya da noktalama işareti tekrarı yapmamaya çalışın. İnternet sohbet odalarında kullanılan kısaltmaları kullanmayın.Hiçbir harf yerine benzer görünen başka bir karakter yazmayınız.

3. Yorumların varlık sebebi, konuyla ilgili fikir alışverişinden başka hiçbir şey değildir. Gerek yazıyı kaleme alan yazarla, gerekse yorum yazan diğer kişilerle fikirlerinizi paylaşabilir ve bu şekilde yazıda gördüğünüz doğruları genişletebilir, yanlışları eleştirebilirsiniz.

Lütfen bu kurallara uymaya ve hepimizin bir gün güvenli sınırlara gereksinim duyabileceğini anlamaya çalışalım. Kurallara uymamak, önce uyarı almanıza, yinelenen uyarılar da kullanıcı hesabınızın kapatılmasına neden olacaktır. Hesabınız kapatıldığında başka bir kullanıcı adıyla giriş yapmanız da engellenecektir.

Yaptığınız yorumlar içinde link barındıranlar spam kabul edilecek ve silinecektir.

Yorum kutusunda Link verilebilmesi için konulmuş olan link html etiketi konu ile ilgili link oluşturma amaçlıdır.
Reklam amaçlı başka sitelere link veren yorumlar silinecektir.

Katkılarınız ve duyarlılığınız için teşekkür ederiz.

sanat-sanatkar.blogspot.com

Bilgileriniz