DİYARBAKIR’DA BAKIRCILIK
Insanoglunun madeni
islemeyi ögrenmesi ,insanlik tarihinin en büyük çalismalarindan biri olmustur.
Gerçek madencilik ,madenin isiyla olan iliskisinin kesfi ile baslamistir.
Arastirmalardan yöntemin ilk kez Anadolu'da gerçeklestirildigi
anlasilmaktadir.
Günlük yaşantımızda kullandığımız
tabak, tepsi, kaşık, tencere, kazan, hamamtası, mangal, semaver, kapı tokmağını
bakırcılık içerisinde sıralayabiliriz
İslam Çetin,Celil Şengül,İlhami Çetin,Salih
Kulaksız:Diyarbakır Halk Oyunları ve Giysileri .Ankara.1996
BAKIR KAP YAPIM TEKNİKLERİ:
Dövme ,döküm.sivama, preste basma olmak üzere dört bölüme ayrilmistir. Kaplarin
üzerleri kazima kabartma, zimba teknikleri kullanilarak da çesitli süslemelerle
islenmistir. Bu teknikteki süslemelerin araciligi ile güldanlik, ibrik, günlük
yasamda ve dügünlerde kullanilan degisik amaçli kaplar, siniler, kaplar,
sürahiler, serbetlikler, bardak gibi birçok esyanin yapimina gidilmistir.www.diyarbekir.com
Diyarbakır bakırcılar çarşısında 3
esnaf faaliyet göstermektedir.Bu tarihi meslek fonksyonelleiğini yitirmek
üzeredir.1975-1980 tarihleri arasında ise 200 usta bulunmaktaydı.Ancak tarihi
eşya,turistik malzeme yapılmasına yönelik çalışmalarla sektör canlanabilir.
“Eskiden tepsiler, kazanlar, ibrikler yapılırdı. Bunlar evlerde yaygın olarak
kullanılırdı. Alüminyum ve plastiğin yaygınlaşmasıyla birlikte bakır önemini
yitirdi. Şimdi
semaver, biblo, tabak, kaşık, şekerlik, sigaralık gibi süs
eşyaları yaygınlaştı.” Özellikle şark köşesi meraklıları için bu alanın
canlandırılması gerekir.Kaldı ki pastane ve dondurma satan işyerleri hala bakırı
tarcih etmektedir.Zira Bakırda kaynamayan süt kusma yapar.
Büyük bir
incelik ve ustalikla islenen bakir isçiligi babadan ogula ve ustadan çirak
iliskisi içinde ögrenilir ve bir sonraki kusaga aktarilir. 75 sene öncesinde
yasayan bakirci ustalarinin en ünlülerinden olan Diyarbakir’li Haci Abdulkadir,
Sait Usta, Sehmus Usta gibi isimler günümüzde de anilmaktadir.

BAKIRCILIK ÜRÜNLERİ
0.70
mm. ile 1.5 mm. arası kalınlıklardaki düz ya da disk (yuvarlak) pirinç veya
bakır levhalar işlenerek çeşitli formlarda şekillendirilmektedir.
Yemek çeşitlerinin zengin olması, her yemek türü için ayrı bir kazan,
ayrı bir tencere, ayrı bir sahan türünün gelişmesine neden olmuştur. Mesela,
Tas Kebabı yemeği için özel bir tas biçimi geliştirilmiştir ki sadece bu
yemeğin yapımında kullanılır. Sac kavurma yemeği için özel saclar, pilav
çeşitleri için özel lengerler imal edilmiştir. Yine aynı şekilde "Bulgur
Kazanı", "Köfte Leğeni", "Hamur Teşti", "Ges Teşti" (Çamaşır Teşti) gibi amacına
uygun olarak üretilmiş kaplar vardır. Sadece bulgur ve pekmez kaynatmada
kullanılan ve "Kollu Tas" denilen tas çeşidi de özel amaçla üretilmiş bakır
gereçler arasında yer almaktadır.
I.
KAZANLAR
1. Arap Kazanı: Çapı 30-45 cm. arasında değişen ve
birkaç kulpu bulunan bir kazan türüdür. Üzeri "Çekiç Nakışı" ile
süslenmiştir.
2. Hamam Leğeni: Çapı 35-40 cm. arasında değişen kulpsuz
bir kazan türü olup "Leğen" adıyla anılmaktadır. Kadınlar tarafından hamama
götürülerek içersine su doldurulup kullanılır. Yemek kazanlarından farklı
olarak özel bir biçimi olan hamam leğeninin ağız kısmı
tırnaksızdır.
3. Aş Kazanı (Kelle Kazanı): Hamam leğeni büyüklüğünde
ve biçimindedir. Kapaklı olup ağız kısmı tırnaklıdır. Kelle ve sulu yemek
pişirilmesinde kullanılır.
4. Bulgur ve Şire Kazanı: Taban çapı 60 ile
100 cm. arasında değişen çift kulplu büyükçe bir kazandır.
5. Ges
Kazanı (Kaynar Kazanı): Şanlıurfa'da çamaşır yıkamaya giysi kelimesinin bozulmuş
şekliyle "Ges Yıkama" denilmektedir. Çamaşır suyunun ısıtıldığı ve çamaşırların
kaynatıldığı bu kazan, çift kulplu olup, 50-60 cm. taban
çapındadır.
II. KUŞHANALAR (TENCERELER)
1.
Karpuz Kuşhana : Taban kısmı düz olup, yanları yukarıya doğru iki kademede
genişlemektedir.
2. Yuvarlak Kuşhana: Taban kısmı
yuvarlaktır.
3. Dik Kuşhana: Taban kısmı düz, yan tarafları dik
şekildedir.
Yukarıdaki her üç kuşhana da tek parçadan olup
kapaklıdırlar.
III. TAVALAR
1. Aş Tavası:
Kazan Kebabı, Karnıyarık, Bütün Patlıcan gibi yemeklerin pişirilmesinde
kullanılır. 35-45 cm. çapındadır. Kapaklı ve iki kulplu bir
tavadır.
2. Yağ Tavası: Çapı 20-25 cm. arasında değişen tek kulplu
kapaksız bir tavadır. Yağ dağlamaya (eritmeye) yarar.
3. Sac Kavurma
Tavası: Çukur biçimde, kenarsız ve iki kulplu bir tavadır. Çapı 40-45 cm.
arasında değişir. Kuzu etinin kavurulmasıyla yapılan ve halk arasında "Sac
Kavurması" denilen yemeğin yapımında kullanılır.
4. Zingil Tavası:
25-30 cm. çapında, tabanında zingil tatlısı hamurunu dökmeye yarayan yuvarlak
çukurlar bulunan tek ya da çift kulplu bir tavadır.
IV.
SİNİLER-TEPSİLER
1. Yemek Sinisi: Çapı 60-90 cm. arasındadır.
Aile fertlerinin yemek sofrasında kullanılır.
2. Divan Sinisi: Çapı 110
cm.'dir. Misafir sofralarında kullanılır.
3. Bekmez Sinisi: Çapı
100-110 cm. arasında değişir. Yüksek dik kenarlı ve dört kulplu bir sinidir.
"Gün Pekmezi" yapımında kaynamış üzüm suyunun güneşe bırakılmasında
kullanılır.
4. Kaburgalı Sini: Değişik boyları vardır. Kenar kısmı
"Kaburgalı" tabir edilen dövme çekiç süslemelidir.
5. Mangal Sinisi:
Çapı 60-70 cm. arasında değişir. Kül ve ateşin halıya düşmesini engellemek
amacıyla mangalın alt kısmına yerleştirilir.
6. Kadayıf Sinisi: Kadayıf
pişirmede kullanılan özel bir sinidir.
7. Kadayıf Teli Sinisi: 110 cm.
çapındadır. Kadayıf telinin kavrulmasında kullanılır.
8. Sac Kavurma
Sinisi: 100-110 cm. çapındadır. Sac kavurma tavasında kavrulan et, bu sinide
misafirlere servis yapılır.
9. Çay-Kahve Tepsisi: Çapları 25-45 cm.
arasında değişen bu tepsiler, elips veya yuvarlak biçimde olur. İç kısımları
dövme, oyma ve kabartma tekniğinde nakışlı olanları vardır.
10. Şıllık
Tepsisi: Şanlıurfa'ya özgü bir tatlı çeşidi olan Şıllık yapımında
kullanılır.
Sinilerin taban yüzeyleri 5 veya 6 kollu yıldızlar, kartal,
kuş, balık gibi figürler, selvi ve çiçek gibi bitki motiflerin yer aldığı dövme
ve oyma tekniğinde zengin süslemelerle donatılmıştır.
Tepsilerde, son
yıllarda kullanılmaya başlanan kabartma tekniğindeki süslemelerde, isim, amblem,
hat eserleri örnekleri, Şanlıurfa'nın turistik yerlerinin görünümleri gibi
motifler kullanılmaktadır.
V. LENGERLER
Kebap
ve pilav çeşitlerinin konulmasına yarayan, fazla yüksek olmayan, tabandan
yanlara doğru genişleyen kaplara "Lenger" denilmektedir.
1. Ayaklı
Lenger: Taban kısmını çevreleyen 4-5 cm. yüksekliğinde ayağı vardır. Ağız çapı
30-45 cm. arasında değişen ayaklı lengerlerin yüzeyleri "çakma" tekniğinde
çeşitli motiflerle süslenmiştir.
2. Düz Lenger: 30-35 cm. ağız
çapındadır. İç kısmı "çakma" süslemelidir.
3. Kaburgalı Lenger: Kenar
kısmı tabandan yukarıya doğru "kaburga" tabir edilen dövme tekniğinde
süslemelidir.
4. Kuzu Lengeri: İç pilav, kaburgalı pilav gibi
yemeklerin konulmasına yarar. Ağız çapları 90-100 cm. arasında değişen bu
lengerlerin iç yüzeyleri çakma ve oyma (kazıma) tekniğinde motiflerle süslüdür.
Ayaklı ve ayaksız çeşitleri vardır.
5. Cefni: Kuzu lengerinin
büyüğüdür. Çapı 160 cm.'ye kadar olur. Ayaksız olan Cefni'nin oval ve yuvarlak
tipleri vardır.
6. Süzek (Süzgeç): Sebze, meyve ve tahıl gibi gıdaların
yıkandıktan sonra süzülmesinda kulla-nılır.
VI.
SAHANLAR
1. Kapaklı Kayık Sahan: Elips biçiminde olup
kapaklıdır.
2. Çukur Sahan: Yüksek kenarlı olduğundan bu isimle
anılmaktadır.
3. Kapaklı Sahan: Normal büyüklükte, yuvarlak biçimli ve
kapaklıdır.
4. Çirtikli Sahan: Normal büyüklükte olup kenar kısmı
"Çirtik" tabir edilen dövme süslemelidir.
5. Kaburgalı Sahan: Yan
kenarları dövme çekiç ile "Kaburga" tabir edilen süslemelidir.
6.
Sütlaç Sahanı: Küçük boyutta, çukur bir sahandır.
7. Kaymak Sahanı :
Küçük ve basık biçimdedir.
VII. SITILLAR
1.
At Sıtılı: 30 cm. ağız çapında, 40 cm. yüksekliğinde ve kulplu bir sıtıldır. Su
konulmaya yarar.
2. Beri Sıtılı: 25 cm. ağız çapında, 30 cm.
yüksekliğindedir. At sıtılı gibi tek kulpu vardır. Süt sağımında
kullanılır.
3. Yoğurt Sıtılı: 15 cm. ağız çapında, 20-25 cm.
yüksekliğinde ve tek kulplu bir sıtıldır.
4. Çocuk Hamam Sıtılı: 6-7
cm. ağız çapında, 10 cm. yüksekliğinde minyatür bir
sıtıldır.
VIII. TASLAR
1. Hamam Tası: 20 cm.
çapında, 4 cm. kenar yüksekliğindedir. Taban yüzeyinin orta kısmı yarım küre
şeklinde tümsektir. Bu tümseğin üzerindeki bir mile, gövdesi hareket edebilen
parçalardan meydana gelmiş balık motifi yerleştirilmiştir. Su ile doldurulmuş
tas içersinde hareket eden bu balık, suda yüzer gibi tasa ayrı bir güzellik
vermektedir.
2. Su Tası: 10-15 cm. ağız çapındadır.
3. Üsküre:
Su tasının büyüğü olup ayran için kullanılır.
4. Şorba (Çorba) Tası:
Üsküre büyüklüğünde olup, kapaklıdır.
5. Gümüş Örneği Tas: Tabandan
yukarıya doğru genişleyen, yanları kabartma ve çakma tekniğinde bitkisel
süslemeli, ayaklı bir tas türüdür. Kalaylandığında gümüş görünümü verdiğinden
"Gümüş Örneği" adıyla anılmaktadır.
6. Tas Kebabı Tası: Tas Kebabı için
kullanılır. Gümüş Örneği Tas'ın büyükçesidir.
7. Kollu Tas: Pekmez,
bulgur vb. gıdaların kaynatma işleminde kullanılır.
IX.
LEĞENLER-TEŞTLER
1. El Leğeni: Berberler tarafından, traş olan
kişinin yüzünün yıkanmasında kullanılır. Kenarının bir kısmı insan boğazına
geçebilecek şekilde yarım yuvarlak oyulmuştur.
2. Slepçe: Üzerinde el
yıkanılan, ortası çukur, kenarları yassı ve geniş bir leğendir. El leğenine
benzer, ondan farklı olarak boğaz geçecek oyuk yeri yoktur ve kapaklıdır.
Kapağının üzeri delikli olup sabun konulur.
3. Hamur Leğeni (Arap
Leğeni): Çapı 45-60 cm. arasında değişir.
4. Köfte Leğeni: Çapı 40-45
cm. arasında değişir. Kenar yüksekliği 10-15 cm. arasındadır. Çiğköfte
yoğurmada kullanılan bu leğenin taban yüzeyi, bulgurun çabuk ezilmesi ve
kaymasının önlemesi için "Katar Çekici" ile dövülmüştür.
5. Aş Leğeni
(Çorba Leğeni): Çapı 20-30 cm., kenar yüksekliği 6-8 cm. arasında değişen
leğenlerdir.
6. Teşt: Çapı 60 cm.'den büyük olan leğenlere teşt
denilmektedir. Çamaşır yıkamada, hamur yoğurmada vb. işlerde
kullanılır.
X. İBRİKLER- SÜLEHYELER
(SÜRAHİLER)
1. Abdest İbriği: Abdest almada
kullanılır.
2. Sulaklık İbriği: Çiçek sulamada kullanılır.
3.
Şekerli Kahve İbriği (Cezve): Şekerli kahve (Türk Kahvesi) pişirmede
kullanılır.
4. Su ve Ayran Sülehyesi (Sürahisi): Kapaklı
olur.
XI. GÜMGÜM VE CEZVELER
Pirinç
levhalardan yapılan gümgümler, acı kahvenin kaynatılmasında, cezveler ise
servis yapılmasında kullanılırlar. Üzerleri oyma ve kabartma tekniğinde
motiflerle süslenmiştir.
BAKIRCILIKTA KULLANILAN
ALETLER
I- KALEMLER
Bakırcılıkta, uç kısımlarında
kabartma motifler bulunan ve üzerine çekiçle vurulmak suretiyle bu motifleri
bakır eşya üzerine basan veya uç kısımları düz olup kazıma tekniği ile süsleme
yapan, uzunlukları 5-8 cm. arasında değişen çelik çubuklara "Kalem", "Nakış
Kalemi" denilmektedir.
Üzerlerindeki kabartma süslemelere göre
adlandırılan bu kalemlerin başlıca çeşitleri şunlardır:
Düz Keski,
Eğri Keski, Balık, Kuş, Çiçek, Yarım Ay, Çirtikli Ay, Oluklu, Kuş Gözü, Selvili,
Dal ve Kırma.
II- ÖRSLER
1. Kenar
Örsü: Çok amaçlı bir örstür. Genellikle teşt ve leğenlerin kenar ve diplerinin
çekiçlenmesinde, toplanmasında kullanılır.
2. Düz Nay: Ahşap "Nay
Eşeği"ne geçirilerek üzerinde dövme işlemi yapılan demir çubuklara nay
denilmektedir. Düz Nay, bunların düz olan türleridir. Düz Nay, Büyük Nay, Orta
Nay ve Küçük Nay olmak üzere üç türü vardır. Büyük Nay 2 m., Orta Nay 1.5 m. ve
Küçük Nay ise 1m. uzunluğundadır. Düz Nay'da kazan ve leğen yanı
vurulur.
3. Acem Nayı: Baş kısmı yuvarlaktır. Sürahi karnı, çaydanlık
karnı gibi işlerin yapılmasında kullanılır.
4. Nay Eşeği: Üs kısmındaki
deliğe Nay geçirilen kalın ağaçtan yapılmış bir gereçtir.
5. Mingil:
Acem Nayı'na benzer. 50 cm. yüksekliğinde, baş kısmı top bir demirdir. Yere
çakılarak kullanılır.
6. Çirtik Örsü: Tepsi, sahan ve sini ağızlarının
çirtiklenmesinde kullanılır.
7. Kümmük (Kuşak Örsü): Leğenlerin
kenarına kuşak yapımında ve sini kenarı vurmada kullanılır.
8. Lüllük
Örsü: İbrik lüllüklerinin yapımında kullanılır. Huni biçiminde bir demir olup
yere gömülmeyerek üzerinde çalışılır.
9. Mıh Kalıbı Örsü: Üzerinde
çeşitli çaplarda delikler bulunan ve kazan kulplarının mıhını çakmada kullanılan
bir örstür.
10. Tas Mıhı Örsü: Teşt gey'ini çekiçlemede, at sıtılının
ağız yerini çıkarmada kullanılır.
11. Sindan: Üzerinde sini işlemeye,
teşt, leğen telleri sarmaya yarayan bir örstür.
12. Kıskaç: Ateş
üzerinde bakır tavlamada, kapları kalaylamada kullanılan kerpetene benzer bir
alettir.
13. Gaziç: Kapların ağızlarına kenar çizgisi çizmeye yarayan
demir bir alettir. Üzerindeki hareket edilebilir demir parçası vasıtasıyla
çizgiler arasındaki mesafe ayarlanmaktadır.
14. Yege (Eğe): Bakır
üzerindeki çapakları düzlemeye yarar.
15. Demir Pergel: Kapların
tabanına, daire motifler çizmeye yarar.
16. Endirek: Bakır kapların
ateşte tavlanmasında kullanılan ucu eğri şiş. Bu alet kalaycılar tarafından da
kullanılmaktadır.
III- ÇEKİÇLER
1.
Miyene: Düz çekiçleme ve şekil vermede kullanılan bir çekiçtir.
2.
Neri: Çırtma çıkarılan teşt ve sinilerin toplanmasında kullanılır. İnce ve orta
neri'den daha kaba bir çekiçtir.
3. Uzun Neri: 25 cm. boyundadır.
Yüksek kenarlı teştlerin gey'ini doğrultmada kullanılır.
4. İnce Neri:
Teşt ve sininin geyini düzlemede, kümmük vurmada kullanılan bir çekiç türüdür.
İnce ağızlıdır.
5. Orta Neri: Çırtma çıkarmada (kenar dalgası yapma)
kullanılır. İnce neri'ye göre biraz kalındır.
6. Katar Çekici (Ağzı
Yuvarlak Neri): Köfte leğeninin taban yüzeyini çekiçlemede kullanılan, ağız
kısmı yuvarlak demir bir çekiçtir. Çiğköfte leğeninin tabanında pürüzlü bir
yüzey meydana getirir ki, bu da bulgurun çabuk ezilmesini ve yoğurma esnasında
bulgurun kaymamasını sağlar.
7. Tel Sarma Çekici: Bakır kapların ağız
kenarlarına sarılan teli sıkıştırmaya yarar.
8. Ablasım: İki ağızlı
bir çekiçtir. Ağızlardan biri kare (miyene), diğeri dikdörtgen (ince nerı)
biçimindedir. Kunduracı çekicine benzeyen bu çekiç, tel doğrultmada
kullanılır.
9. Tokmak: Ahşaptandır. Toplama ve düzeltme işinde
kullanılır.
BAKIRCILIKTA KULLANILAN
TERİMLER
Ağız Bağlama: Tel sarmak amacıyla leğenin ağzına yuva
açılarak şekil verilmesi.
Çırtma Çıkarmak : Sini kenarının
toplanması.
Çirtik: Sahanların kenarlarına yapılan tırnaklı
süsleme.
Gaziçlemek: Kaplara ağız ve kenar çizgisi çizmek. Bunu çizen
alete "Gaziç" denilir.
Gey: Leğen ve kazanların taban yüzeyinin
kenarla birleştiği nokta.
Gey Vurma: Leğen ve kazanların taban
yüzeylerinin kenarla birleştiği kısmının (Gey) yapılması.
Kaynak:
Bakır levhanın bir tarafına açılan dişler vasıtasıyla diğer bir levha ile
birleştirilmesi. Çekiçle dövülerek birleştirilen bu kısım, daha sonra kaynak
yapılır.
Ham Almak: Kaynağın dövülerek düzlenmesi.
Kümmük
Vurma (Kabara): Teştin ağız kısmının ince Neri ile vurulması.
Lüllük:
İbrik ve cezvelerde suyun aktığı ince uzun ağız.
Melemet: Eski ve kırık
kapların onarılması.
Toplama: Teşt ve leğenlerin kenarlarının ahşap
tokmakla düzeltilmesi.
Yan Vurma: Leğen ve teşt yanlarının
çekiçlenmesi. /www.main-board.com/
Bakır işlemeciliği
Diyarbakır
bakırlarının kendine has işleniş şekilleri ve ebatları mevcuttur. Bölgenin en
zengin bakır yataklarına sahip olan Ergani'den elde edilen bakır bölgenin en
önemli ticaret ve kültür merkezi olan Diyarbakır'daki atölyelerde işlenmiştir ve
işlenmektedir. Diyarbakır'daki atölyelerde özelikle Orta Çağdan beri geleneksel
olarak bakır ve bronzdan yapılmış çeşitli eşyalar ve mutfak malzemeleri
üretilmekteydi. Ergani'den elde edilen bakır hem askeri hem de sosyal alanda
kullanılmak üzere Diyarbakır'da bulunan kalhanelerde işlenmekteydi. Bu
atölyelerde üretilen mutfak kapları Suriye ve Irak bölgesindeki kentlerde de
satışa sunulmaktaydı. Özellikle bakır sinilerde Diyarbakır'ın kendine has bir
tarz oluşturduğunu görmekteyiz. Gerek motif özellikleri gerekse sinilerde
işlenen geometrik figürlü desenler ve bezemelerin ağırlıklı olduğu görülmüştür
(Dolak, 1999:6-7).
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Doğu Anadolu bölgesinin en büyük
atölyeleri Diyarbakır'da bulunmaktaydı. Hatta Diyarbakır bronz atölyelerinde
dökülen toplar, Mezopotamya'ya kadar gönderilmekteydi. Diyarbakır Seriye
Sicillerine göre, kentte kaç bakırcı ve kazancı dükkanıyla, bu dükkanlarda kaç
zanaatçının çalıştığını ne yazık ki şimdilik tam olarak bilemiyoruz. Diyarbakır
atölyelerinde üretilen bakır, bronz ve pirinç eşyalarla mutfak kaplarının Kuzey
Suriye bölgesinde bulunan ünlü kentlerin atölyeleriyle sanatsal bir ilişki
içinde olduğu da görülmektedir. Bakırcı ve kazancıların yaptıkları çeşitli eşya
ve mutfak kapları, çok geniş bir coğrafi bölgede kullanılmıştır. Günümüzde
Anadolu'daki bir çok atölye gibi, Diyarbakır'daki bakırcı ve kazancılar da artık
eskisi gibi başarılı üretim yapamamaktadır (Belli ve
Kayaoğlu, 1993:263). Bu bağlamda bu el sanatlarının yeniden
canlandırılması hem tarihsel mirasın korunması hem de yüzyıllardan süregelen bir
kültürün diri tutulması için son derece önemlidir.
Dövme, Döküm,
Sıvama, Preste basma, Kazıma, Kabartma, Çökertme'dir.
Bu
işlemler ise şu aletlerle yapılır:
Örs, üzerinde
bakırın dövülmesi ve şekillenmesi işlemlerinin yapıldığı alettir.
Çekiç,
parçaların kaba şekillerini vermede, birleştirmede ve doğrultmada
kullanılır.
Tokmak, tokmaklar ahşap olup, miyene ile dövülen
parçaları düzeltmek için kullanılır.
Makas, işlemeye gelen levhaları
istenilen ölçüde kesmeye yarar, kaynak yapılacak olan parçalara diş ve tırnak
açılmasında da kullanılır.
Kalem, Bakırın süslenmesi için
kullanılan aletlerin başında gelir. Süsleme amacına göre boyları ve çeşitleri
farklıdır. Sol el ile tutulur sağ elle miyene ile kalemin orku tarafına
vurularak istenilen şekil bakır üzerinde elde edilir.
Pergel, bakır levhaların üzerinde
istenilen ölçüye göre daire çizilmesinde kullanılır.
Pres,
basit bir el tezgahı olup tepsi, sini gibi kapların kenarlarına nadem
vurulmasında, küçük parçalara nokta ve küçük daireler şeklinde oyuklar vermek
için kullanılır.
Parlatma aleti, işlemesi yapılmış olan
ürünlerin (özellikle turistik eşyaların) üzerini parlatmak için
kullanılır.
Çizek, işlemeye gelen levha bakırın istenilin
ölçüye göre kesilmesi için kesilecek ölçüyü belirlemede kullanılır (Dolak, 1999:9-13).
Diyarbakır yöresi
bakır işlerinde en sık görülen motifler ise bitkisel bezeme; yaprak, dal, lale,
gonca, gül, çiçek, çam ağacı ve soğan motifidir. Nesneler ise, ay, su ve
yıldızdır. Figürlü bezemelerde ise; horoz, tavuk, balık, kelebek, kuş, aslan,
çift başlı kartal, ve yılan figürleridir. Geometrik bezemelerde de üçgen,
çember, yıldız, köşeli yıldızlar, hilal, dörtgen, eş kenar dörtgen, beşgen ve
altıgen bulunur. Yazılı bezemelerde ise Harf motifleri, Arapça, Süryanice,
Ermenice ve Türkçe yazılar görülür. Bu işlemeler yukarda da belirtildiği gibi
kazma, kabartma, zımba acur ve kakama teknikleri kullanılarak yapılır. Bu teknik
ve süslemelerin aracılığıyla güldanlık, ibrik, günlük yaşamada ve düğünlerde
kullanılan değişik amaçlı kaplar, kazanlar, siniler, kildanlar, kapaklı kaplar,
sürahiler, semaverler, şerbetlikler, bardaklar vb. gibi bir çok eşyanm yapımma
gidilmiştir.
Doç.Dr.Mazhar Bağlı:El
Sanatları.Diyarbakır Ticaret odası yay.2007.s.66

Diyarbakı’rda bakırcılıkla ilgili olarak aşağıdaki örneklere
bakalım.Bakırlar içindeki ince nakışlar dikkat çekicidir:

12.ve 13. yüzyılda başlıca 4 maden merkezi
ön plandaydı.Horasan bölgesinde Herat ve Nişabur;Zengi döneminde Musul,Eyyubi
döneminde Şam,Türkiye Selçukluları döneminde Konya ,Artuklu döneminde Diyarbakır
ve Mardin önemli yapım merkezleridir.Bu bölgelerde üretine kazıma
desenli,gümüş,bakır ve altın kakmalı eserler İslam maden sanatının en güzel
örnekleridir.
Diyarbakır,Mardin,Erzurum,Trabzon ilk .ağlardan beri kullanılan
bakır,imalathane merkezleridir.İran,Suriye ve Anadolunun bakır ihtiyacını Ergani
ve Habur madenleri karşılamaktaydı.
Prof.Dr.H.Kadircan KeskinboraAruklularda
Bilim ve sağlık..Artuklular.Mardin valiliği kültür yay.Editör.Dr.İbrahim
Özcoşar..Mardin.2008.c..1/506
Maden(Ergani) zengin bakır yataklarına
sahiptir.Artuklu hükümdarları Madende bulunan bakır yataklarnın işletilmesini ve
üretimin artırılmasını desteklemiştir..Emir Hüsamettin Timurtaş 1147 yılında
bizzat Maden’e gidp incelene yaparak bakır satın almıştır.Buradan aldığı
bakırdan ilk Artuklu sikkelerini kestirmiştir
.Lütfiye Göktaş
Kaya.Anadolu maden sanatı içinde Arukluların yeriArtuklular.Mardin valiliği
kültür yay.Editör.Dr.İbrahim Özcoşar..Mardin.2008.c..2./121
Diyarbakır,Mardin,Erzurum,Trabzon ilk .ağlardan beri kullanılan
bakır,imalathane merkezleridir.İran,Suriye ve Anadolunun bakır ihtiyacını Ergani
ve Habur madenleri karşılamaktaydı.
Prof.Dr.H.Kadircan KeskinboraAruklularda
Bilim ve sağlık..Artuklular.Mardin valiliği kültür yay.Editör.Dr.İbrahim
Özcoşar..Mardin.2008.c..1/506
Maden(Ergani) zengin bakır yataklarına
sahiptir.Artuklu hükümdarları Madende bulunan bakır yataklarnın işletilmesini ve
üretimin artırılmasını desteklemiştir..Emir Hüsamettin Timurtaş 1147 yılında
bizzat Maden’e gidp incelene yaparak bakır satın almıştır.Buradan aldığı
bakırdan ilk Artuklu sikkelerini kestirmiştir.Lütfiye Göktaş Kaya.Anadolu
maden sanatı içinde Arukluların yeriArtuklular.Mardin valiliği kültür
yay.Editör.Dr.İbrahim Özcoşar..Mardin.2008.c..2./121
Diyarbakırda bakırcılık sanatına örnekler


Diyarbakırda bakırcılık sanatına örnekler





Kaynak:http://www.bilinmeyendiyarbekir.com/bakircilik.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Kuralları
1. Saygı çerçevesinde yapılan yorumlar, kendinizi ifade etmenin en iyi yoludur. Yorumlarınızın hakaret, küfür, tehdit, taciz, aşağılama, diğer kullanıcıların kişisel bilgilerinin ifşası, telefon numarası, e-posta adresi ve kurum ismi içermediğinden emin olun. İfade özgürlüğünü destekliyoruz ancak; kişi veya grupların dinini, dilini, cinsiyetini, ırkını, etnik grubunu, milliyetini aşağılayıcı yorumlara ve genel ahlak ilkelerine aykırı unsurlara kesin olarak izin vermiyoruz. Bu tür içeriğe sahip yorumlarınızın moderatör onayından geçmeyeceğini veya başka kullanıcılar tarafından sakıncalı olarak bize bildirilebileceğini ayrıca talep halinde ilgili mercilere tarafımızca bilgi verileceğini lütfen unutmayın. Üyelerimiz, yaptıkları yorumlardan kendileri sorumludur. Yukarıda belirtilen içeriğe sahip yorumlardan ve bu tarz davranışlarda bulunanlara yöneltilen cezai yaptırımlardan ''sanat-sanatkar.blogspot.com '' sorumlu tutulmaz.
2. Yaptığınız yorumun, yazıyla ilgili olmasına özen gösterin. Yorum yaptığınız yazının ana temasıyla doğrudan ilişkili olmayan yorumlar göndermeyin. Zorunlu olmadıkça büyük harf kullanmayın. Bu durum, diğer ziyaretçiler tarafından ‘bağırarak konuştuğunuz’ şeklinde algılanır. Sözlerinizi vurgulama amacıyla da olsa, harf ya da noktalama işareti tekrarı yapmamaya çalışın. İnternet sohbet odalarında kullanılan kısaltmaları kullanmayın.Hiçbir harf yerine benzer görünen başka bir karakter yazmayınız.
3. Yorumların varlık sebebi, konuyla ilgili fikir alışverişinden başka hiçbir şey değildir. Gerek yazıyı kaleme alan yazarla, gerekse yorum yazan diğer kişilerle fikirlerinizi paylaşabilir ve bu şekilde yazıda gördüğünüz doğruları genişletebilir, yanlışları eleştirebilirsiniz.
Lütfen bu kurallara uymaya ve hepimizin bir gün güvenli sınırlara gereksinim duyabileceğini anlamaya çalışalım. Kurallara uymamak, önce uyarı almanıza, yinelenen uyarılar da kullanıcı hesabınızın kapatılmasına neden olacaktır. Hesabınız kapatıldığında başka bir kullanıcı adıyla giriş yapmanız da engellenecektir.
Yaptığınız yorumlar içinde link barındıranlar spam kabul edilecek ve silinecektir.
Yorum kutusunda Link verilebilmesi için konulmuş olan link html etiketi konu ile ilgili link oluşturma amaçlıdır.
Reklam amaçlı başka sitelere link veren yorumlar silinecektir.
Katkılarınız ve duyarlılığınız için teşekkür ederiz.
sanat-sanatkar.blogspot.com